Bakan Akdağ Sağlık çalışanları ile bir araya geldi

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yakında kurulacak Hastaneler Birliği’nin sağlık çalışanlarına olumsuz hiçbir yük getirmeyeceğini söyledi.

Akdağ ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası’nda sağlık çalışanlarıyla bir araya geldi. Akdağ, sağlık çalışanlarıyla değişik illerde benzer toplantıları belirli aralıklarla yaptıklarını belirtti.

Bu toplantılarda sağlık çalışanlarının sorunlarını dinlediklerini, geri bildirimlerini aldıklarını ifade eden Akdağ, bunların kendilerine yol gösterici olduğunu aktardı.
Akdağ, 10 yıldır Türkiye’de sağlıkta yapısal bir dönüşüm peşinde olduklarını ifade ederek, ”Çabamız, 10 yıl önce başladı. Ondan öncesini genç arkadaşlarımız yeterince hatırlamazlar. Ama bunu hatırlayan çok kişi var içimizde. Türkiye’de sağlık açısından bir felaket yaşıyorduk. Vatandaşa problemli alanlar sorulduğunda sağlık her zaman ilk 3’ün içerisindeydi. Son birkaç senedir, kim yaparsa yapsın anketleri, değişmez bir husus haline geldi. Vatandaşın şikayet alanı içerisinde sıralandığında sağlık 20 madde bile sayılsa o 20’nin içine artık girmiyor. 2002’lerde yüzde 39 olan memnuniyet oranı şimdi yüzde 76’lara yükseldi” diye konuştu. 
Bakan Akdağ, 2002’lerde bebek ölüm oranının binde 30, anne ölüm oranının 100 binde 64-70’ler civarında olduğunu belirterek, ”Bugün bebek ölümleri binde 8’lere geldi. 30’lardan 8’lere geriledi. Anne ölümleri 100 binde 70’lerden 100 binde 15’e geriledi” dedi. 
”Türkiye örnek gösteriliyor”
Bugün parası olmadığı için sağlık hizmeti alamayan kimsenin, pratikte hemen hemen hiç kalmadığını vurgulayan Bakan Akdağ, şunları kaydetti: 
”Çok nadiren buna benzer durumlarla karşılıyorsak, nerede bir kör nokta kalmış, problemli bir alan kalmış onu da çözerek yolumuza devam ediyoruz. Sistematik bir biçimde vatandaşın, ‘acaba ben hastalanırsam halim nice olur’ endişesi bugün Allah’a şükürler olsun ortadan kalkmıştır. Türkiye, bugün dünyanın sağlık sistemi konusunda, bir numaralı örnek gösterilen ülkesi konumuna doğru hızla ileriliyor. Birkaç ülkenin içerisindeyiz. Meksika’da bazı güzel şeyler yapıldı. Tayland’da yapıldı. Bir iki ülkede daha yapıldı. Ama Türkiye’de çok yönlü bir değişim oldu. Hem sigortacılık, finans, hem acil hizmetler, hastane hizmetleri, koruyucu hizmetlerle ilgili. Bugün Türkiye’de biz çocuklarımızda kızamık görmüyoruz, ‘Avrupa’dan Türkiye’ye kızamık gelecek’ diye korkuyoruz. Vatandaşın artık sağlığa erişim hakkını büyük ölçüde sağlıyoruz. Verimli ve etkin bir sistem oluşturuldu ve bunu her geçen gün biraz daha geliştiriyoruz. Şimdi yakında Hastaneler Birliği kurulmuş olacak. Bu hususta, bir dünya dedikodu ürettiler. Şundan rahatlıkla emin olabilirsiniz; Hastaneler Birliği sadece daha verimli, performansı daha iyi takip edilen, daha kolay hizmet üretecek yeni bir sistem demektir. Sağlık çalışanlarına, olumsuz hiçbir yük getirmemektedir. Ama sağlık yöneticileri açısından durum biraz farklı. Hastanelerde çalışacak sağlık yöneticileri artık sözleşmeli yöneticiler olacak. Biz onlarla 2 yıllığına, belki 3 yıllığına sözleşmeler yapacağız. Hastaneler Birliği’nin genel sekreteri, onun altındaki başkanlar, hastane yöneticileri, başhekimler, hastane müdürleri pozisyonundaki arkadaşlarımıza, bu sözleşmeye göre performans ücreti vereceğiz. Başarılı olurlarsa daha iyi kazanacaklar, başarıları az olursa daha az kazanacaklar. Zaten belli çizgilerin altına düşmüşlerse, kurum geriye gitmişse o zaman ‘teşekkür ederiz’ diyeceğiz, yollarımızı ayıracağız.” 
Bakan Akdağ, başarı unsurlarının içerisinde hasta güvenliği ve memnuniyeti, çalışan güvenliği ve memnuniyeti olduğunu bildirdi. 
”Hastaneler Birliği’nden tedirginlik duymayın”
Sağlık çalışanlarına seslenen Akdağ, ”Bunların içerisinde klinik ve diğer hizmetlerin nasıl olduğu var. Hastanın temizliğinden tutun da yemeğine kadar. Vatandaşın geldiğinde nasıl karşılandığından nasıl gittiğine varıncaya kadar ciddi biçimde hazırlanmış unsurlar var. Onun için Hastaneler Birliği’nin gelişinden dolayı hiçbir tedirginlik duymayın. Sizinle ilgili bir olumsuzluk söz konusu değildir” dedi. 
Daha yapacak işleri olduğunu anlatan Akdağ, Türkiye’de yılda kişi başı 600, ABD’de ise 8 bin dolar sağlık harcaması yapıldığını dile getirerek, şöyle devam etti: 
”Yanlış işitmediniz. Türkiye’de 600 dolar, Amerika Birleşik Devletleri’nde 8 bin dolar kişi başına yılda sağlık harcaması yapılıyor. Şunu rahatça söyleyebiliriz. Bununla da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak iftihar edebiliriz ki, Türkiye’de vatandaşın sağlık hakkına erişmesi, Amerika’dakinden çok daha iyi. Demek ki biz işimizi doğru yapmaya başlamışız. İnşallah daha da iyilerini sizlerle birlikte başaracağız. Yanlışımız, eksiğimiz varsa bunları birlikte gidereceğiz. Sağlık çalışanları bu kadar fedakarca hizmet ederken, bir sağlık ailesine karşı herhangi bir kimse, ister sözle, ister fiille bir şiddet davranışı içinde olursa buna da asla müsamaha etmiyoruz, etmeyeceğiz. Ben bunu birçok kere ifade ettim. Bir sağlık çalışanına karşı kalkan el, benim şahsıma kalkmış bir eldir. Ben böyle hissediyorum, böyle düşünüyorum ve tepkimi de hep buna göre verdim. Her ne kadar Türkiye’de karşılaştığımız şiddet, örneğin İngiltere ile karşılaştırıldığında ya da benzeri bazı Batılı ülkelerle karşılaştırıldığında sayısal olarak oradan çok az da olsa biz her bir olayı çok önemsiyoruz.” 
Milli Savunma Bakanı Yılmaz
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da Türkiye’de son 10 yılda en ileri giden sektörler arasında ilk sırada sağlığın yer aldığını bildirdi. 
Sağlıkta vatandaş memnuniyetinin yüzde 75’e ulaştığına dikkati çeken Yılmaz, ”Ama istiyoruz ki, yüzde 99 olması lazım. Allah razı olsun Sayın Bakanımızdan. Mutfaktan geliyor. 10 yıla yakın kesintisiz bir bakanlık yaparak, Türkiye’yi hak ettiği bir yere getirdi” dedi. 
Sağlık olmayınca insanın hiçbir şeyi gözünün görmediğini belirten Yılmaz, ”O yüzden ‘her şeyin başı sağlık’ deniliyor. Dolayısıyla insanların en zayıf durumunda muhatap oldukları insanlar sizlersiniz. Sizlerden gördüğü şefkat, güler yüz, hizmet aşkı onun hastalığının iyi olmasına vesile oluyor. Ama sizlerden olan bir sıkıntı, rahatsızlık ona yansıdığında belki kısa dönemde iyi olacaksa olmuyor. İyileşme süreci, biraz daha uzun süre alıyor diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. 
Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı devam etti.
Akdağ, toplantı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, Sivas’ta Sağlık’ta Dönüşüm Programı çerçevesinde çok ciddi mesafe aldıklarını söyledi. 
Sivas’ta eksikleri de tespit ettiklerini ifade eden Akdağ, ”Çünkü dönüşüm programının karakteri budur. Sağlıkta Dönüşüm Programı, politikalar geliştirmek, bunları uygulamak, yerinde değerlendirmeler yapmak, bu değerlendirmeler sonucunda da yeniden kararlar alarak bunları uygulamaya geçirmek şeklinde hep yoluna devam etti. Hükümetimizin sağlıktaki başarısının altında yatan önemli sebeplerden biri de bu metottur. Bu metodu, bugün değerli Bakanımız İsmet Yılmaz ile Sivas’ta da gerçekleştirdik” diye konuştu. 
”Bölgeye hitap edecek şekilde rehabilitasyon hastanesi yapacağız”
Bakan Akdağ, sağlık personelinden geri bildirimler aldıklarını ve geniş bir katılımla toplantıyı gerçekleştirdiklerini anlatarak, şunları kaydetti: 
”Sivas’ta sağlık hizmetlerini masaya yatırdık ve değerlendirdik. Sivas’ta en önemli işlerimizden birisi, buradaki bölge eğitim hastanemizin bir an önce yapılıp tamamlanması olacak. Biraz arsa ihtiyacımız da var. Yine bölgeye hitap edecek şekilde bir rehabilitasyon hastanesi yapacağız. Özellikle Tokat’a ve Sivas’a hitap edecek şekilde. Bu hastanenin ayrı bir mekanda değil de 600 yataklı yeni yaptığımız hastanenin yanında bir kampüsün içinde olmasını arzu ediyoruz.” 
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da Sivas’ta bugün alınan sağlık hizmetinin geçmişle kıyaslanamayacak kadar iyi durumda olduğunu, ancak bunun da yetmeyeceğini söyledi. 
Yılmaz, ”Biliyorsunuz ki, halkımızın sağlıkta memnuniyet oranı tüm Türkiye’de yüzde 75 oranında. Ama istiyoruz ki, sağlıkta bu memnuniyeti yüzde 99’a, yüzde 100’e çıkaralım. Yani tek bir kimse dahi bizden aldığı sağlık hizmetinden bir memnuniyetsizlik ifade eder durumda olmasın” diye konuştu.

Leave a comment